Çin'in Zafer Günü Paradesi: II. Dünya Savaşı'nın 80. Yılında Askeri Güç Gösterisi Ne Anlatıyor? 2025 Pekin Analizi

3 Eylül 2025'te Pekin'in Tiananmen Meydanı, II. Dünya Savaşı'nın 80. yıldönümünü kutlayan devasa bir askeri Zafer Günü Paradesi'ne ev sahipliği yaptı. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in öncülüğünde düzenlenen bu etkinlik, sadece tarihi bir anmayı değil, aynı zamanda Asya-Pasifik bölgesindeki artan gerilimlere yönelik stratejik bir mesajı da taşıyordu. Helikopterlerden süzülen bayraklar, yerdeki binlerce askerin kusursuz adımları ve gökyüzündeki dron filoları, Çin'in askeri modernizasyonunun zirvesini sergilerken, dünya liderlerini yan yana getiren bu gösteri, küresel güç dengelerinin nasıl kaydığını gözler önüne seriyordu. Peki, bu görkemli geçit töreni, barış vaadi mi yoksa yeni bir rekabetin habercisi mi?
Xi Jinping'in Konuşması: Barış ve Güç Dengesi Üzerine Uyarı
Paradenin açılışında Xi Jinping, kısa ama etkili konuşmasında dünyayı "barış mı yoksa savaş mı" ikilemiyle yüzleştirdi. "Çin ulusunun büyük yenilenmesi durdurulamaz" diyerek milliyetçi bir ton tuttururken, zorbalara boyun eğmeyeceklerini vurguladı – bu, dolaylı olarak ABD'nin ticaret tarifeleri ve Tayvan baskısına atıf olarak yorumlandı. Xi, Çin'in barışçıl kalkınma yolunu izleyeceğini ve insanlık için ortak geleceği savunacağını belirtti, ancak konuşmanın tonu, Pekin'in savunma kapasitesini güçlendirme kararlılığını yansıtıyordu. Bu sözler, 80 yıl önceki Japonya işgaline karşı zaferi anarken, bugünün jeopolitik haritasını da yeniden çizme niyetini ele veriyordu.
Yeni Silahlar ve Teknolojik Üstünlük: Nükleer Triadın Gösterisi
Törenin yıldızları, Çin'in son yıllardaki askeri yenilikleriydi: Kara, deniz ve hava tabanlı nükleer triad için DF-61 kıtalararası balistik füzeler, hipersonik glide araçları ve insansız deniz araçları gibi sistemler ilk kez halka sergilendi. Lazer tabanlı LY-1 savunma sistemi, füzeleri ve dronları havada eritecek kapasitesiyle dikkat çekerken, Fujian uçak gemisinin elektromanyetik fırlatma sistemiyle simüle edilen uçuş gösterileri, donanmanın küresel projeksiyon gücünü kanıtladı. Yaklaşık 17 yeni platformun tanıtımı, sadece teknolojik bir zaferi değil, Pekin'in Pasifik'teki hakimiyet iddiasını da simgeliyordu – uzmanlar, bu unsurların ABD'nin geleneksel üstünlüğünü zorladığını belirtiyor.
Liderler Zirvesi: Putin ve Kim'le Oluşan Yeni Cephe
Xi'nin yanında oturan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, etkinliğin diplomatik boyutunu güçlendirdi. 26 yabancı liderin katıldığı törende Batı'dan yalnızca Slovakya ve Sırbistan temsilcileri yer alırken, bu üçlünün bir araya gelmesi, otoriter ittifakın yükselişini işaret ediyordu. Putin'in video mesajı Ukrayna bağlamında barışı savundu, Kim ise Kuzey Kore'nin nükleer programını ima eden jestlerle destek verdi. Bu buluşma, Şanghay İşbirliği Örgütü gibi platformlarla pekişen bir "karşı-Batı" bloğunun habercisi olarak görüldü, özellikle Tayvan Boğazı ve Güney Çin Denizi'ndeki gerilimler karşısında.
Asya-Pasifik Gerilimleri ve Küresel Yansımalar
Parade, Japonya'nın 1945 teslimiyetini anarken, güncel bölgesel dinamikleri de su yüzüne çıkardı: Çin'in Japonya'ya yönelik tarihi eleştirileri, Tokyo'nun savunma harcamalarını artırmasıyla birleşince, Pasifik'te yeni bir Soğuk Savaş havası esti. ABD Başkanı Trump'ın etkinliği "Batı'ya karşı komplo" olarak nitelendirmesi, boykot çağrılarını güçlendirdi. Uzmanlara göre, bu gösteri Pekin'in savunma stratejisini "etkin caydırıcılık"tan "güç projeksiyonu"na evrilttiğini gösteriyor – ancak içerdeki ekonomik baskılar ve dış izolasyon, bu hamlenin risklerini de artırıyor. Zafer Günü, sadece geçmişi değil, yarının çatışma hatlarını da aydınlatıyor.